That's my favorite flavor.
- O benim en sevdiğim tat.
What flavoring did you use?
- Hangi tatlandırıcıyı kullandınız?
Tom developed a taste for French wine.
- Tom Fransız şarabı için bir tat geliştirdi.
This was the first Japanese food I had ever tasted.
- Şu ana kadar tattığım ilk Japon yemeği buydu.
He doesn't care for sweet things.
- O, tatlı şeyleri sevmiyor.
I want something sweet.
- Tatlı bir şey istiyorum.
Wetlands can have freshwater, salt water, or a mixture of both.
- Sulak alanlar tatlı su, tuzlu su ya da her ikisinin bir karışımına sahip olabilir.
Some food is pretty bland without salt.
- Bazı yiyecekler tuz olmadan oldukça tatsız.
How about ice cream with chocolate sauce for dessert?
- Tatlı için çikolata soslu dondurmaya ne dersin?
The sweetness of Interlingua was more suited to my poetic vision.
- Interlingua'nın tatlılığı benim şiirsel vizyonum için daha uygundur.
Tom bir Japon kaplıcasına girebilmek için küçük örümcek dövmesinin üzerine bir yara bandı yapıştırdı.
- Tom put a Band-Aid over his small tattoo of a spider so he would be allowed into a Japanese hot spring.
Tatoeba'ya örnekler ekliyorum.
- I am adding examples to Tatoeba.