tani

listen to the pronunciation of tani
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение tani в Турецкий язык Турецкий язык словарь

tanı
Bir hastalığı tanıma işi, teşhis
Турецкий язык - Английский Язык

Определение tani в Турецкий язык Английский Язык словарь

tanı
{i} diagnosis
tanı
diagnosis teşhis
tanı
diagnostic

The sphygmomanometer is an important diagnostic instrument. - Tansiyon ölçme aleti önemli bir tanı aracıdır.

tanı
identification
tanı
direct
tanı
(Bilgisayar) identify

The police thought the victim was Tom, but they were unable to identify the body. - Polisler kurbanın Tom olduğunu düşündü fakat cesedi tanıyamadılar.

Some people identify success with having much money. - Bazı insanlar başarıyı çok para kazanma olarak tanımlarlar.

tanı
recognise

I can recognise my own kind. - Ben kendi türümü tanıyabilirim.

The computer recognises two hundred different types of errors. - Bilgisayar iki yüz farklı tipteki hatayı tanır.

tanı
{f} recognized

She was burned so extensively that her children no longer recognized her. - O kadar yoğun yandı ki çocukları onu artık tanımadı.

She is an excellent scholar, and is recognized everywhere as such. - O, mükemmel bir bilim adamıdır, bu itibarla her yerde tanınır.

Турецкий язык - Польский Язык

Определение tani в Турецкий язык Польский Язык словарь

tanı
diagnoza
tanı
diagnoz
tani
Избранное