tanıtılma

listen to the pronunciation of tanıtılma
Турецкий язык - Английский Язык

Определение tanıtılma в Турецкий язык Английский Язык словарь

tanı
{i} diagnosis
tanı
identification
tanı
direct
tanı
(Bilgisayar) identify

Can you identify the man using this picture? - Bu fotoğrafı kullanan adamı tanımlayabilir misin?

Some people identify success with having much money. - Bazı insanlar başarıyı çok para kazanma olarak tanımlarlar.

tanı
recognise

Remember me? No. Well, well. I'm surprised you don't recognise me! Are we supposed to? - Beni hatırlıyor musun? Hayır. Hayret. Beni tanımamana şaşırdım! Tanımamız gerekiyor mu?

I can recognise my own kind. - Ben kendi türümü tanıyabilirim.

tanı
{f} recognized

She is an excellent scholar, and is recognized everywhere as such. - O, mükemmel bir bilim adamıdır, bu itibarla her yerde tanınır.

Having seen him in the picture, I recognized him at once. - Resimde gördükten sonra, onu derhal tanıdım.

tanı
diagnostic

The sphygmomanometer is an important diagnostic instrument. - Tansiyon ölçme aleti önemli bir tanı aracıdır.

tanı
diagnosis teşhis
tanıtılmak
(for someone) to be introduced to, be presented to (a group)
tanıtılmak
(for something) to be presented and explained to (someone)
tanıtılmak
to be advertised
Турецкий язык - Турецкий язык
Tanıtılmak işi
tanı
Bir hastalığı tanıma işi, teşhis
tanıtılmak
Tanıtmak işine konu olmak, takdim edilmek
tanıtılmak
Tanıtma işine konu olmak, takdim edilmek: "Ona tanıtılmak için bebekler lokantaya kadar iniyorlar, takdim olunuyorlar."- M. Ş. Esendal