It took me several hours to mend it.
- Onu tamir etmek birkaç saatimi aldı.
The plumber used many tools to fix our sink.
- Tesisatçı bizim lavaboyu tamir etmek için birçok alet kullandı.
I had to fix the toaster.
- Ben tost makinesini tamir etmek zorunda kaldım.
I took the radio apart to repair it.
- Tamir etmek için radyoyu parçalara ayırdım.
It cost a lot of money to repair the car.
- Arabayı tamir etmek çok paraya maloldu.
I hired a professional to repair the stove.
- Sobayı tamir etmesi için bir profesyonel kiraladım.
I am going to have my watch repaired by John.
- Saatimi John'a tamir ettireceğim.