Kongre'nin her iki meclisi Jefferson'un teklifini onayladı.
- Both houses of Congress approved Jefferson's proposal.
Başkan yasa tasarısını veto etti fakat Kongre onun vetosunu geçersiz kıldı.
- The President vetoed the bill, but Congress overrode his veto.
Yağmur nedeniyle toplantı iptal edildi.
- The meeting was canceled because of the rain.
Toplantıyı şimdi başlatalım mı?
- Shall we start the meeting now?
Tom gelinceye kadar mitinge başlamayacağız.
- We won't start the meeting until Tom comes.
Dün mitinge çok az insan geldi.
- Only a few people came to the meeting yesterday.
Burada seninle buluşmayı asla hayal etmedim.
- Never did I dream of meeting you here.
Meg Tom'la tekrar buluşmaktan mutluydu.
- Meg was happy about meeting Tom again.
Niçin görüşmeye katılamadığımın sebebi bu.
- That's the reason why I couldn't attend the meeting.
Seninle görüşmeyi iple çekiyorum.
- I've been looking forward to meeting you, Tom.
Onu karşılamak amacıyla oraya gittim.
- I went there for the purpose of meeting him.
Şirketimizin ilk önceliği, müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamaktır.
- Our company's first priority is meeting our customers' needs.
Ben, atletizm karşılaşmalarına katıldım.
- I took part in the athletic meeting.
Onunla karşılaşmadan önce, Pizzaro adamlarının ve silahlarının çoğunu kasaba yakınında sakladı.
- Before meeting him, Pizzaro hid many of his men and guns near the town.