He has a hairy chest.
- Onun tüylü bir göğsü var.
He has unsightly hairs growing out of his ears.
- Onun kulağının dışında büyüyen çirkin tüyleri var.
Tom suffocated Mary with a feather pillow.
- Tom bir kuş tüyü yastıkla Mary'yi boğdu.
I felt light as a feather.
- Kendimi tüy kadar hafif hissettim.
Goose down retains the heat.
- Gaz tüyü ısıyı korur.
My down jacket kept me warm.
- Kuş tüyü ceketim beni ısıttı.
Tom had some huge nose hairs.
- Tom'un kocaman burun tüyleri vardı.
He has unsightly hairs growing out of his ears.
- Onun kulağının dışında büyüyen çirkin tüyleri var.