There are many different types of bread throughout the world.
- Dünya çapında ekmeğin birçok farklı türleri vardır.
There are lots of different types of dogs.
- Çok farklı tipte köpek türleri vardır.
It is not the strongest of the species that survive, not the most intelligent, but the one most responsive to change.
- O, yaşayan türlerin en güçlüsü değil, en zekisi değil fakat değişmek için en duyarlı olanıdır.
Although rainforests make up only two percent of the earth's surface, over half the world's wild plant, animal and insect species live there.
- Yağmur ormanlarının, dünya yüzeyinin sadece yüzde ikisini kaplamasına rağmen; vahşi bitki, hayvan ve bitki türlerinin yarısından fazlası orada yaşar.
There are over 2,500 types of snakes in the world.
- Dünyada 2,500'ü aşkın yılan türü bulunmaktadır.
That type of temple influenced all of the Middle East, mainly Egypt.
- O tür tapınak bütün Orta Doğuyu, özellikle Mısır'ı etkiledi.
What kind of music do you like?
- Ne tür müzik seversin?
He likes all kinds of sports.
- Sporun her türünü sever.
What sort of person would do that kind of thing?
- O tür şeyi ne tip insan yapardı?
This sort of work calls for a lot of patience.
- Bu tür iş çok sabır gerektirir.
African elephants are divided into two different species: savannah and forest elephants.
- Afrika filleri savana ve orman filleri olmak üzere iki farklı türe ayrılır.
This species of deer is so elusive that only two have ever been photographed in the wild.
- Bu geyik türlerinin yakalanması o kadar zor ki yabanda şu ana kadar sadece iki tanesinin resmi çekildi.
Apocryphal stories are the most fun variety of bullshit.
- Uydurma hikayeler en eğlenceli saçmalık türüdür.
Science fiction is a highly imaginative genre.
- Bilim kurgu son derece yaratıcı bir türe sahiptir.
Mozart cultivated many musical genres.
- Mozart birçok müzik türünü ilerletti.
There were no temples or shrines among us save those of nature.
- Bizim aramızda doğayla ilgili olanlar hariç tapınaklar ve türbeler yoktu, .
Turkish distinguishes between dotted and dotless Is. There are capital and lowercase versions of both.
- Türkçe noktalı ve noktasız I arasında ayrım yapıyor. Her ikisinin de büyük ve küçük versiyonları var.
All forms of life have an instinctive urge to survive.
- Bütün hayvan türleri yaşamak için içgüdüsel dürtüye sahiptir.
What form of transportation did you use?
- Ulaşımın hangi türünü kullandın?
Turkish has a different word order.
- Türkçe'nin farklı bir sözcük sırası var.
I ordered a Turkish grammar yesterday.
- Dün bir Türkçe gramer sipariş ettim.
This sort of work calls for a lot of patience.
- Bu tür iş çok sabır gerektirir.
A lot of English words are derived from Latin.
- Birçok İngilizce sözcük, Latince'den türemiştir.
What sort of danger are we in?
- Biz ne tür bir tehlikedeyiz?
This sort of work calls for a lot of patience.
- Bu tür iş çok sabır gerektirir.
He was the kind of kid who was always showing off to his classmates.
- Her zaman sınıf arkadaşlarına gösteriş yapan türde bir çocuktu.
She can play all kinds of instruments, classical or folk.
- O klasik ya da folk, her türlü enstrümanı çalabilir.
France has banned a strain of genetically modified maize.
- Fransa, genetiği değiştirilmiş bir mısır türünü yasakladı.
The Turks held siege over the Castle of Eger for a long time.
- Türkler Eğri Kalesi'ni uzun süre kuşattılar.