Slavery is a crime against humanity.
 - Kölelik, insanlık dışı bir suçtur.
The police set out to solve the crime.
 - Polis, suçu çözmek için yola çıktı.
Due to his littering offense, he was forced to 10 hours community service.
 - Onun çöp suçu nedeniyle, o 10 saat toplum hizmeti yapmak zorunda kaldı.
He was unaware of the enormity of the offense.
 - Suçun iğrençliğinden habersizdi.
Not only you but I also was to blame.
 - Sadece sen değil aynı zamanda ben de suçlanacaktım.
Tom always tries to blame someone else for his failures.
 - Tom hataları için her zaman başka birini suçlamaya çalışır.
To err is human. To blame somebody else for your errors is even more human.
 - Hatasız kul olmaz. hataların için başka birini suçlamak daha insanidir.
Don't blame him for the error.
 - Hata için onu suçlamayın.
He accused us of wronging him.
 - Bizi ona haksızlık etmekle suçladı.
Tom is wrong to lay the blame on Mary.
 - Tom suçu Mary'ye yüklediği için hatalıdır.
Was he, in fact, guilty of wrongdoing?
 - Aslında o haksızlıktan dolayı suçlu muydu?
Sami committed an offence.
 - Sami bir suç işlemişti.
Such an offence is punished by a fine and/or imprisonment.
 - Böyle bir suç ceza ve / veya hapis ile cezalandırılır.
He convinced me that it was not his fault.
 - Onun onun suçu olmadığına beni ikna etti.
Everybody's fault is nobody's fault.
 - Herkesin suçu kimsenin hatası değildir.
You're guilty as sin.
 - Yüzüne bakılmayacak kadar suçlusun.
In Singapore, one way to punish criminals is to whip them.
 - Singapur'da suçluları cezalandırmanın bir yolu da onları kırbaçlamaktır.
An attorney's job is proving that his client is innocent.
 - Bir avukatın işi müvekkilinin suçsuz olduğunu kanıtlamaktadır.
He was charged to continue this job.
 - O bu işe devam etmekle suçlandı.
He was guilty of making a mistake.
 - O, bir hata yapmaktan suçluydu.
He is guilty of murder.
 - O cinayetten suçludur.
The increase in juvenile delinquency is a serious problem.
 - Çocuk suçluluğundaki artış ciddi bir sorundur.
What you're doing right now is a felony.
 - Şu anda yaptığın şey bir suç.
Throwing eggs is a felony if the damage done by the eggs exceeds 400$.
 - Yumurta atmak yumurtalar tarafından yapılan hasar 400 doları aşarsa bir suçtur.
Rape is always a crime of violence.
 - Tecavüz her zaman bir şiddet suçudur.
Rape and sexual assault are crimes of violence.
 - Tecavüz ve cinsel taciz şiddet suçlarıdır.
Cürüm nispeti mütemadiyen fazlalaşıyor.
 - Suç oranı sürekli olarak artıyor.