O benim soruları yanıtlamaktan kaçındı.
 - She avoided answering my questions.
Bütün soruları yanıtlamak zorunda mıyım?
 - Do I have to answer all of the questions?
Çabucak cevap vermek zorunda değilsin.
 - You don't have to answer quickly.
Bu soruya cevap vermek zor.
 - It's difficult to answer this question.
Onun cevabı tatmin edici olmaktan uzaktı.
 - His answer was far from satisfactory.
Cevabınız tatmin edici olmaktan uzaktır.
 - Your answer is far from satisfactory.
Aşağıdaki soruları İngilizce olarak yanıtlayın.
 - Answer the following questions in English.
Ben mektupların hiçbirini yanıtlamadım.
 - I answered neither of the letters.
Çok kibarsın diye Willie yanıtladı.
 - That's very nice of you, Willie answered.
John soruya yanıt vermez.
 - John will not answer the question.
Köpek John adına karşılık veriyor.
 - The dog answers to the name John.
Ona karşılık vermeyecek kadar akıllıdır.
 - She knows better than to answer back to him.