Onun yüzü gözyaşlarıyla lekeliydi.
- Her face was stained with tears.
Onun gömleği sos ile lekelendi.
- His shirt was stained with sauce.
Ellerim boya ile lekelendi.
- My hands are stained with paint.
Ellerim boya ile lekelendi.
- My hands are stained with paint.
Bu kumaş kolayca lekelenir.
- This fabric stains easily.
Tom'un evinin bir vitray penceresi var.
- Tom's house has one stained glass window.
Güzel vitray sanattır.
- Beautiful stained glass is art.
Onun gömleği sosla boyandı.
- Her shirt was stained with sauce.
Dudaklarım kalamar mürekkebi ile boyandığı için o bana gülüyor.
- He's laughing at me because my lips are stained with squid ink.
Bu mürekkep lekelerinin çıkacağını sanmıyorum.
- I don't think these ink stains will come off.
Onun gömleği sos ile lekelendi.
- His shirt was stained with sauce.