stadtrand

listen to the pronunciation of stadtrand
Немецкий Язык - Турецкий язык
er {'ştatrant} r kentin dışı kenar mahalle
[der] şehrin kenarı, dış mahalleler
am stadtrand
outskirts
Английский Язык - Турецкий язык

Определение stadtrand в Английский Язык Турецкий язык словарь

suburb
banliyö

Helen ve Kathy Tokyo'nun bir banliyösünde bir daire kiraladı. - Helen and Kathy rented an apartment in a suburb of Tokyo.

Biz banliyölerde yaşıyoruz. - We live in the suburbs.

suburb
{i} varoş

Sanırım varoşlara taşınmamın zamanıdır. - I think it's time for me to move to the suburbs.

Varoşlardan korkutucu haber geldi. - Alarming news came from the suburbs.

outskirts
{i} (bir yer için) etraf, çevre; varoşlar, dış mahalleler
suburb
{i} kenar mahalle

O bir kenar mahallede yaşıyor, sessiz bir kenar mahallede. - He lives in a suburb, in a quiet suburb.

suburb
şehir civarı
outskirts
varoşlar

Tom Boston'un varoşlarında küçük bir kasabada çalışıyor. - Tom lives in a small town on the outskirts of Boston.

Tom Boston'un varoşlarında üç yatak odalı bir evde yaşıyor. - Tom lives in a three-bedroom house on the outskirts of Boston.

suburb
(İnşaat,Teknik) uydukent
outskirts
civar
outskirts
kentin dışı
outskirts
dış mahalle

Benim evim kentin dış mahallelerindedir. - My house is on the outskirts of the city.

Tom kentin dış mahallelerinde oturuyor. - Tom lives on the outskirts of town.

outskirts
{i} varoş

Tokyo varoşlarında yaşıyorum. - I live on the outskirts of Tokyo.

Boston'un varoşlarında yaşıyorum. - I live on the outskirts of Boston.

outskirts
{i} kenar mahalleler

Tom şehrin kenar mahallelerinde yaşıyor. - Tom lives on the outskirts of town.

O, şehrin kenar mahallelerinde yaşamaktadır. - She lives on the outskirts of the city.

outskirts
dış mahalleler

Benim evim kentin dış mahallelerinde. - My house is on the outskirts of town.

Tom kentin dış mahallelerinde oturuyor. - Tom lives on the outskirts of town.

suburb
banliyöyesuburban train banliyö treni
Немецкий Язык - Английский Язык