Yeni yapılar şehrin ucunda yapılıyor.
- Viele neue Wohnbauten entstehen am Rande der Stadt.
Tokyo'nun nüfusu bizim şehrin nüfusunun beş katıdır.
- Die Bevölkerung von Tōkyō ist fünfmal so groß wie die unserer Stadt.
Bu şehrin nüfusu her yıl azalıyor.
- Die Bevölkerung dieser Stadt wird jedes Jahr kleiner.
Yeni yapılar şehrin ucunda yapılıyor.
- Viele neue Wohnbauten entstehen am Rande der Stadt.
Güzel bir kentte yaşıyoruz.
- Wir leben in einer schönen Stadt.
Roma eski bir şehirdir.
- Rom ist eine alte Stadt.
Şehir yaşamı kır yaşamından tamamen farkldır.
- Das Stadtleben ist vom Landleben gänzlich verschieden.
İstanbul, onun en çok sevdiği şehirdir.
- Istanbul ist die Stadt, die ihr am meisten gefällt.
Gideceğimiz şehir çok güzel.
- Die Stadt, in die wir fahren werden, ist sehr schön.
Buradan Belediye binasına yürümek aşağı yukarı ne kadar zaman alır?
- How much time, more or less, does it take to walk from here to the town hall?
Burası belediye binasıdır.
- This is the Town Hall.
Doğduğum yer olan Nagasaki, güzel bir liman kentidir.
- Nagasaki, where I was born, is a beautiful port city.
Ofisim kentin merkezinde.
- My office is in the central area of the city.
Geçen sene kurulan lunapark sağolsun şehir popüler oldu.
- Thanks to the amusement park built last year, the city has become popular.
Alma-Ata halkı, haydi çocuk dostu bir şehir yaratalım!
- People of Almaty, let us create a child-friendly city!
Paris is the most beautiful city in the world.
- Paris ist die schönste Stadt der Welt.
I will show you around the city.
- Ich werde dir die Stadt zeigen.