specific human being

listen to the pronunciation of specific human being
Английский Язык - Турецкий язык

Определение specific human being в Английский Язык Турецкий язык словарь

person
{i} şahıs

Hiçbir şey bir şahıs olmak kadar zor değil. - Nothing is as difficult as becoming a person.

Tom kötü bir şahıs değil. - Tom isn't a bad person.

person
{i} kişi

Bilal bilgili bir kişidir. - Bilal is a person of knowledge.

Japonya'ya gitmek istemeyi tercih etmemin sebebi onların çalışkan ve dürüst kişilikleridir. - The reason I prefer to go to Japan is that the people in Japan are hardworking and have honest personalities.

person
{i} tip

Ken öfkesini kolayca kaybeden insan tipi değildir. - Ken is not the type of person who loses his temper easily.

Tam olmanı hayal ettiğim insan tipisin. - You're just the kind of person I imagined you'd be.

person
{i} birey

Yalnızca her birey ona karşı harekete geçmeye karar verirse, AIDS durdurulabilir. - AIDS can be stopped only if every person decides to take action against it.

Bir bireyin sevgisini kabul et. - Accept a person's love.

person
merdüm
person
kişilik

Yoshio kişilik olarak annesine ve görünüş olarak babasına benziyor. - Yoshio resembles his mother in personality and his father in appearance.

Kişiliksiz kadınlardan hoşlanmıyorum. - I don't like women without personalities.

person
adam

Genç bir adam seni dışarıda bekliyor. - A young person is waiting for you outside.

Tom sempatik bir adam. - Tom is a likeable person.

person
kimse

Mağazayı pek çok kişiye sordum, ancak kimse onu duymamıştı. - I asked many persons about the store, but no one had heard of it.

Duygulu bir kimseyim, bilirsin. - I am a sensitive person, you know.

person
insan

Ben dürüst bir insanım. - I am an honest person.

O iyi bir insan değil. - He is not a good person.

person
bizzat

Onunla bizzat konuşmalısın. - You must talk to her in person.

Bizzat görünmek zorundasın. - You have to appear in person.

person
{i} dilb. şahıs
person
{i} karakter [tiy.]
person
adam kişi
person
in person şahsen
person
{i} zat
person
kanuni hakları ve vecibeleri olan şahıs veya grup
person
{i} beden
Английский Язык - Английский Язык
person
specific human being

    Расстановка переносов

    spe·cif·ic hu·man be·ing

    Турецкое произношение

    spısîfîk hyumın biîng

    Произношение

    /spəˈsəfək ˈhyo͞omən ˈbēəɴɢ/ /spəˈsɪfɪk ˈhjuːmən ˈbiːɪŋ/
Избранное