O benimle konuşmuyor.
- She doesn't speak to me.
O, kötü bir ruh hali içerisinde olması dolayısıyla seninle konuşmayı reddedebilir.
- She may well refuse to speak to you because she's in a very bad mood.
Sevinç gözyaşları onların yanaklarından aktı.
- Tears of joy rained down their cheeks.
Yanaklarından aşağı akan gözyaşlarıyla bana baktı.
- She looked at me with tears running down her cheeks.
His music really speaks to me.