Определение son sözler в Турецкий язык Английский Язык словарь
- final words
Those were Tom's final words.
-Onlar Tom'un son sözleriydi.
What were her final words?
-Onun son sözleri nelerdi?
- son söz
- final say
Unfortunately, Fadil doesn't have a final say on this.
-Maalesef, Fadil'in bu konuda son sözü yok.
Unfortunately, Tom isn't the one who has the final say on this.
-Ne yazık ki, Tom bununla ilgili son sözü söyleyen kişi değil.
- son söz
- last word
Tom is irritating because he always has to have the last word in any argument.
-Tom bir tartışmada her zaman son söze sahip olduğu için sinir bozucudur.
Charlie decided to cross out the last word.
-Charlie, son sözü iptal etmeye karar verdi.
- son söz
- {i} epilogue
- son söz
- afterword
- son söz
- cue
- son söz
- the latest
- son söz
- say
I didn't say my last word!
-Son sözümü söylemedim!
Unfortunately, Fadil doesn't have a final say on this.
-Maalesef, Fadil'in bu konuda son sözü yok.
- Son söz
- final remark
- son söz
- the last word, the final decision
- son söz
- settler
- son söz
- epilog
- son söz
- final decision
The final decision rests with the students themselves.
-Son söz öğrencilere kalmış.
- son söz
- close
- son söz
- envoi