Tom'un patlak tekerini tamir etmeyi önerdim.
- I offered to fix Tom's flat tire.
Bir patlak tekerim var.
- I've got a flat tire.
Trene zamanında yetişmek için acele etti.
- He hurried so as to be in time for the train.
O, zamanında varmak için koştu.
- He ran, so as to arrive on time.
... became flat. ...
... And I suddenly now have two flat tires. ...