He used his umbrella as a weapon.
- O, şemsiyesini bir silah olarak kullandı.
Weapons export was prohibited.
- Silah ihracatı yasaklandı.
The gunman was Jack Ruby.
- Silahlı adam Jack Ruby idi.
Toss your gun over here.
- Silahını buraya fırlat.
The troops had plenty of arms.
- Askerlerin bol miktarda silahları vardı.
The export of arms was prohibited.
- Silah ihracatı yasaklandı.
The export of arms was prohibited.
- Silah ihracatı yasaklandı.
The troops had plenty of arms.
- Askerlerin bol miktarda silahları vardı.
Tom held the hostages at gunpoint while Mary gathered the cash.
- Tom, Mary parayı toplarken rehineleri silahla tuttu.
Let there be an end to wars and weaponry.
- Savaşlara ve silahlara bir son verelim.
Weapons export was prohibited.
- Silah ihracatı yasaklandı.
The fingerprints left on the weapon match the suspect's.
- Silahta kalan parmak izleri şüphelininki ile uyuşuyor.
People have started arming themselves.
- Millet silahlanmaya başladı.
Tom did time for armed robbery.
- Tom silahlı soygun için cezasını doldurdu.
The troops had plenty of arms.
- Askerlerin bol miktarda silahları vardı.
I don't have a firearm.
- Bir ateşli silahım yok.
Hand over your firearms.
- Silahlarınızı teslim edin.
We heard three shots.
- Biz üç el silah sesi duyduk.
All at once we heard a shot.
- Aniden bir silah sesi duyduk.
Tom said he heard three gunshots that night.
- Tom o gece üç silah atışı duyduğunu söyledi.
Tom died of a single gunshot wound.
- Tom tek silah atışı yarasından öldü.
Tom thought that maybe Mary and John were gunrunners.
- Tom belkide Mary ve John'un silah kaçakçısı olduklarını düşünüyordu.
It is thought that manual firearms appeared in the 14th century.
- Manuel ateşli silahın 14. yüzyılda ortaya çıktığı düşünülmektedir.
I don't have a firearm.
- Bir ateşli silahım yok.
The troops had plenty of arms.
- Askerlerin bol miktarda silahları vardı.
We should not resort to arms to settle international disputes.
- Uluslararası anlaşmazlıkları çözmek için silahlara başvurmamalıyız.
Let there be an end to wars and weaponry.
- Savaşlara ve silahlara bir son verelim.