Определение shi в Английский Язык Турецкий язык словарь
- shy
- utangaç
Utangaç erkek çocuğu onun varlığında tamamen sıkıldı.
- The shy boy was utterly embarrassed in her presence.
Ben, utangaç genç adama güzel kıza aşkını ilan etmesini tavsiye ettim.
- I advised the shy young man to declare his love for the beautiful girl.
- shy
- çekingen
Tom çekingen ve yalnız bir oğlandır.
- Tom is a shy and lonely boy.
Mary utangaç ve çekingen bir genç kadındır.
- Mary is a shy and reserved young woman.
- shy
- {f} korkmak
- shy
- pısırık
- death
- ölüm
Kömür sobasıyla uyumamalısınız. Çünkü karbonmonoksit olarak adlandırılan çok zehirli bir gaz içerir. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir.
- You shouldn't sleep with a coal stove on because it releases a very toxic gas called carbon monoxide. Sleeping with a coal stove running may result in death.
Kaza çok fazla ölüme neden oldu.
- The accident has caused many deaths.
- shi drum
- (Hayvan Bilim, Zooloji) Minakop, minekop, (Latince: Umbrina cirrosa)
- Shi'i
- i., s., bak. Shi'ite
- Shi'ism
- {i} Şiilik
- Shi'ite
- i., s. Şii
- shy
- {i} utangaç kimse
- shy
- {f} (at) ürkmek
- shy
- {f} sakınmak
- death
- {i} ecel
- shy
- {i} ürkek kimse
- shy
- {f} ürk
Bu sincap ürkek değil.
- This squirrel is not shy.
Tom'un sincabı hiç ürkek değil. Hatta o burnumun dibinden fındık çaldı.
- Tom's squirrel is not shy at all. He even stole nuts from right under my nose!
- shy
- {f} irkilmek
- shy
- {i} atma
- shy
- {i} alay etme
- death
- deathcup çok zehirli bir çeşit mantar
- death
- {i} tükeniş
- death
- {i} ölme
Teslim olmak zorundaysam, ölmeyi tercih ederim.
- If I had to surrender, I'd rather choose death.
Çalmaktansa açlıktan ölmeyi tercih ederim.
- I would rather starve to death than steal.
- shy
- sıkılgan
- shy
- {f} çekinmek
- shy
- {f} ürkmek
- shy
- {f} fırlatmak
- shy
- {i} fırlatma
- death
- (Tıp) ölü
Kömür sobasıyla uyumamalısınız. Çünkü karbonmonoksit olarak adlandırılan çok zehirli bir gaz içerir. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir.
- You shouldn't sleep with a coal stove on because it releases a very toxic gas called carbon monoxide. Sleeping with a coal stove running may result in death.
Kaza çok fazla ölüme neden oldu.
- The accident has caused many deaths.
- shied
- fırlatmak
- shied
- ürkmek
- shied
- sakınmak
- shied
- irkilmek
- shied
- korkmak
- shied
- çekinmek
- shied
- atmak
- shy
- mahcubiyet
- shy
- {i} ürkek hayvan
- shy
- ürkmek (at)
- shy
- insanlardan kaçan
- shy
- {s} ürkek
Tom gerçekten utangaç ve ürkekti.
- Tom was really shy and nervous.
Tom'un sincabı hiç ürkek değil. Hatta o burnumun dibinden fındık çaldı.
- Tom's squirrel is not shy at all. He even stole nuts from right under my nose!
- shy
- noksan
- shy
- ürkek (hayvan)
- shy
- dikkatli
- death
- son
Kömür sobasıyla uyumamalısınız. Çünkü karbonmonoksit olarak adlandırılan çok zehirli bir gaz içerir. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir.
- You shouldn't sleep with a coal stove on because it releases a very toxic gas called carbon monoxide. Sleeping with a coal stove running may result in death.
Babasının ölümünden sonra firmanın sorumluluğunu o aldı.
- He took charge of the firm after his father's death.
- death
- yıkım
Onlar söylenemeyecek miktarda ölüm ve yıkıma neden oldular.
- They caused an untold amount of death and destruction.
Savaş kente ölüm ve yıkım getirdi.
- The war brought about death and destruction in the city.
- shy
- (hayvan) ürkek
- shy
- atış
- shy
- atmak
- shy
- tecrübe
- shy
- deneme
- the Shi'a
- Şia, Şiiler
- twelver shi'ism
- (Din) İsna-Aşeriyye Şiiliği
Twelver Shi'ism believes that the line of succession to the Prophet ended with the twelfth imam.
- death
- defin ruhsatı
- death
- (Tıp) Ölüm. mors, exitus
- death
- katil
- death
- deathbed ölüm döşeği
- death
- öIüm
- death
- death certificate ölüm ilmuhaberi
- death
- deathblow öIdürücü darbe
- death
- death duty veras
- death
- ölüme sebebiyet veren şey
- death
- öIme
- permanent change of station; personal communications system; primary control shi
- (Askeri) sürekli istasyon değişimi; kişisel muhabere sistemi; esas kontrol gemisi; tali işlem sistemi; işlemci kontrollü çemberleme
- shy
- istihza
- shy
- {s} insanlardan kaçan, insanlara pek yaklaşmayan, ürkek (hayvan)
- shy
- {s} ihtiyatlı
- shy
- deneme/atış
- shy
- küçümseme
- shy
- at/ürk
- shy
- alay
- shy
- fırlatış
- shy
- {s} çekingen, sıkılgan, tutuk, utangaç, mahcup, ürkek
- shy
- yandan fırlatmak
- shy
- {s} eksik
- shy
- {s} korkan
- the Shi'a
- Şia, Şiiler. the signs of the zodiac astrol. burçlar, on iki burç
