Yenisiyle karşılaştırıldığında benim arabam külüstür gözüküyor.
 - My car looks shabby in comparison with his new one.
Anlaşılan o eski püskü daire boş.
 - Apparently that shabby flat is vacant.
Eski püskü bazı şeylerle karıştırdı.
 - He is mixed up with something shabby.
Tom posta kutusu yeniden boyadı, çünkü eski püskü görünüyordu.
 - Tom repainted his mailbox because it was looking shabby.
Eski püskü bazı şeylerle karıştırdı.
 - He is mixed up with something shabby.
They lived in a tiny apartment, with some old, shabby furniture.
shabby treatment.
The fellow arrived looking rather shabby after journeying so far.