We exchanged greetings.
- Birbirimizi selamladık.
Greetings, old friend!
- Selam, eski arkadaşım!
Hi. How are you doing?
- Selam. Nasıl gidiyor?
And if you see Tom, say hello to him for me.
- Ve Tom'u görürsen, Ona benim için selam söyle.
Please say hello to Tom for me.
- Lütfen Tom'a benim için selam söyle.
Please say hello to your wife.
- Lütfen karına selam söyle.
My father gives you his regards.
- Babam sana selamını söyledi.
Please give my regards to your father.
- Lütfen babanıza selamlarımı iletin.
Please give my regards to your father.
- Lütfen babanıza selamlarımı iletin.
My father gives you his regards.
- Babam sana selamını söyledi.
Tom forgot to salute.
- Tom selamlamayı unuttu.
The president saluted the public.
- Devlet başkanı halkı selamladı.
I don't salute their flag.
- Ben onların bayraklarını selamlamıyorum.
I'm not saluting your flag.
- Bayrağınızı selamlamıyorum.