sek.

listen to the pronunciation of sek.
Английский Язык - Турецкий язык
kronk
Турецкий язык - Турецкий язык
İçine su, başka bir içki veya bir sıvı karıştırılmamış (içki). İçine su veya bir başka içki karıştırmadan
Boya olarak kullanılan bir tür toprak
İçine su, başka bir içki veya bir sıvı karıştırılmamış (içki)
İçine su veya bir başka içki karıştırmadan
Köpek
Турецкий язык - Английский Язык
neat
dry

They were drinking dry white wine. - Onlar sek beyaz şarap içiyorlardı.

{s} straight

I like my brandy straight. - Ben brendimi sek severim.

brut
dry, straight, neat
dry (wine)
straight, (distilled liquor) to which nothing has been added
(drinking something) straight: Viskiyi sek içti. He drank the whiskey straight
sharp

I'd like breakfast in my room at 8 sharp. - Saat tam sekizde kahvaltıyı odamda istiyorum

If I had eight hours to chop down a tree, I'd spend the first six hours sharpening the ax. - Bir ağacı devirmek için sekiz saatim olsa, ilk altı saati baltayı bilemek için kullanırım.

sec

That president's secretary is always prim. - O başkanın sekreteri her zaman aşırı resmîdir.

You are a really good secretary. If you didn't take care of everything, I couldn't do anything. You are just great. - Sen gerçekten iyi bir sekretersin. Her şeyle ilgilenmemiş olsaydın , ben hiçbir şey yapamazdım. Sen harikasın.

Финский Язык - Английский Язык
sec

Tom wanted to sit down for a few seconds. - Tom tahtoi istua alas pariksi sekunniksi.

You've got thirty seconds. - Sinulla on kolmekymmentä sekuntia.

Шведский Язык - Английский Язык
gbp
sec
Датский Язык - Английский Язык
sec

I couldn't wait another second. - Jeg kunne ikke vente et sekund mere.

Tom tried to seduce his secretary. - Tom forsøgte at forføre sin sekretær.

Польский Язык - Английский Язык

Определение sek. в Польский Язык Английский Язык словарь

sęk
knag
sęk
knur
sęk
knurr