see her, their

listen to the pronunciation of see her, their
Английский Язык - Турецкий язык

Определение see her, their в Английский Язык Турецкий язык словарь

here
burda

Tom'u burdan uzaklaştır. - Get Tom away from here.

Onlar bir saattir burdalar. - They have been here for an hour.

here
bunda

Bundan sonrası çorap söküğü gibi gelir. - It's all downhill from here.

Buyrun, bundan bir lokma deneyin. - Here, try a bite of this.

here
(Bilgisayar) burayı

Lütfen burayı imzalayın. - Please sign your name here.

lütfen burayı imzalar mısınız? - Could you sign here, please?

here
Here goes! işte başlıyorum
here
işte

İşte e-posta adresim. - Here's my email address.

İşte senin için bir mektup. - Here is a letter for you.

here
burada

Lütfen değerli şeyleri burada bırakmayın. - Please don't leave valuable things here.

Yarın ben burada olacağım. - I will be here tomorrow.

here
buraya

Buraya taşındığımızdan beri beş yıl geçti. - It is five years since we moved here.

Arabanızı buraya park edemezsiniz. - You can't park your car here.

here
hey

Hey, burada ne oluyor. - Hey, what's going on here?

Hey, sen burada ne yapıyorsun? - Hey, what are you doing here?

here
geldin mi? işte! Look here
here
halihazIrda
here
z. burada; buraya; burası
here
bu dünyada
here
Ha
here
BurayaBaksana
here
here and there şurada burada
here
bu hayatta
here
şimdiki halde
Английский Язык - Английский Язык
here