Savunma avukatı onun beraatini güvenceye almak için Tom adına elinden geleni yaptı.
 - The defence attorney did his best on behalf of Tom to secure his acquittal.
O, dolabını korumak için bir asma kilit kullanır.
 - To secure his locker, he uses a padlock.
Bir koltuğu sağlama almak için yapman gereken bütün şey sırada beklemektir.
 - All you have to do to secure a seat is to wait in line.
Yeni işimde kendimi güvende hissediyorum.
 - I feel secure in my new job.
İşim ne kadar güvende?
 - How secure is my job?
Onunla birlikte güvenli hissediyorum.
 - I feel secure with him.
Birçok kişi, altının en güvenli yatırım olduğunu hissediyor.
 - Many people feel that gold is the most secure investment.
Güvenli ve emin hissediyorum.
 - I feel safe and secure.
Emniyet kemerinizin güvenle bağlanmış olduğundan emin olun.
 - Please make sure that your seat belt is securely fastened.
Bir koltuğu sağlama almak için yapman gereken bütün şey sırada beklemektir.
 - All you have to do to secure a seat is to wait in line.
Savunma avukatı onun beraatini güvenceye almak için Tom adına elinden geleni yaptı.
 - The defence attorney did his best on behalf of Tom to secure his acquittal.
Tom ipi güvenli bir biçimde bağladı.
 - Tom knotted the rope securely.
Emniyet kemerinizin güvenle bağlanmış olduğundan emin olun.
 - Please make sure that your seat belt is securely fastened.
Garaj kapısını sağlama alın.
 - Secure the garage door.
Diğerlerine yardım etmeden önce kendi maskeni sağlamlaştır.
 - Secure your own mask before helping others.