schonend

listen to the pronunciation of schonend
Немецкий Язык - Турецкий язык
dikkatli, özenli
Английский Язык - Турецкий язык

Определение schonend в Английский Язык Турецкий язык словарь

gentle
{s} yumuşak ve nazik
gentle
{s} kibar

Mary bebek kız kardeşine karşı çok kibardır. - Mary is very gentle with her baby sister.

Kibar görünüşlü yaşlı adam kalktı ve elini bana verdi. - The gentle-looking old man got up and gave his hand to me.

gentle
nezaket
conserving
koruyarak
conserving
koruyan
gentle
aheste
gentle
mülayim
conserving
{f} koru
conserving
{i} koruyucu
gentle
hafif

O, kapıyı hafifçe itti. - She gave the door a gentle push.

gentle
yavaş

Tom, Mary'yi yavaşça itti. - Tom gave Mary a gentle push.

gentle
nezaketle
gentle
tatlılıkla
gentle
{s} yumuşak

Yumuşak bir rüzgar esiyor. - A gentle wind is blowing.

Onun sesi yumuşak ve kibardı. - His voice was soft and gentle.

gentle
{s} hoşgörülü

Yaşlandıkça, daha hoşgörülü oldu. - As he grew older, he became gentler.

gentle
{s} meyli çok az (yokuş)
gentle
şefkatle
gentle
gentlenesstatlılık