Many countries depend on agriculture.
 - Çok sayıda ülke tarıma dayalıdır.
There are three different types of people in the world: those who can count, and those who can't.
 - Dünyada üç tip insan vardır: sayı sayabilenler, ve sayamayanlar.
One, three, and five are odd numbers.
 - Bir, üç ve beş tek sayılardır.
Since the mid-20th century, the number of hutongs in Beijing has dropped dramatically as they are demolished to make way for new roads and buildings.
 - 20. yüzyılın ortalarından beri Pekin'de su kuyusu sayısı önemli ölçüde düşmüş ve yeni yol ve binalar için bir yol yapmak için yıkılmışlardır.
Add up these figures.
 - Bu sayıları toplayın.
He will figure on inviting a lot of guests to the opening ceremony.
 - O, açılış törenine çok sayıda misafir davet etmeyi planlayacak.
The symbol X usually stands for an unknown quantity in mathematics.
 - X sembolü genellikle matematikte bilinmeyen sayıyı temsil etmektedir.
Scores of people gathered in front of the Royal Palace.
 - Çok sayıda insan Royal Palace'nin önünde toplandı.
Our team scored five runs in the last inning.
 - Ekip son atışta beş sayı kazandı.
Up to what volume of Naruto comics do you own?
 - Hangi sayıya kadar olan Naruto çizgi romanlarına sahipsin.
One, three, and five are odd numbers.
 - Bir, üç ve beş tek sayılardır.
Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.
 - Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır.
How many home runs did Tom hit?
 - Tom kaç tane sayı vuruşu yaptı?
Tom runs a lot of hotels.
 - Tom çok sayıda otel çalıştırıyor.
Tom and others digitized about 200 books and put them online for free access.
 - Tom ve diğerleri yaklaşık 200 kitabı sayısallaştırdı ve onları ücretsiz erişim için internete koydu.
When written as a numerical date, March 14, 2015 is 3/14/15, corresponding to the first five digits of pi (3.1415) - a once-in-a-century coincidence!
 - Bir sayısal tarih olarak yazıldığında Mart 14, 2015, pi'nin ilk beş rakamına karşılık gelir- yüz yılda bir kez rastlantı!
There are few apples in the basket.
 - Sepette çok az sayıda elma var.
When you have few goals, you get older.
 - Az sayıda amacın olduğunda yaşlanırsın.
Tom has a point here.
 - Bu konuda Tom pek de haksız sayılmaz.