Tom was surprised how well Mary could play the saxophone.
- Tom Mary'nin ne kadar iyi saksafon çalabildiğine şaşırdı.
I've been saving up to buy a new saxophone.
- Yeni bir saksafon almak için para tasarrufu yapıyorum.
Tom advertised his saxophone for sale.
- Tom satılık saksafonunun tanıtımını yaptı.
It's been a long time since I've heard Tom play his baritone sax.
- Tom'un bariton saksafonunu çaldığını duyduğumdan beri uzun zaman oldu.
Tom is my saxophone teacher.
- Tom benim saksofon öğretmenim.
Tom wants to buy my old saxophone that I'm not using anymore.
- Tom, artık kullanmadığım eski saksofonumu satın almak istiyor.
Tom wants to buy my old saxophone that I'm not using anymore.
- Tom, artık kullanmadığım eski saksofonumu satın almak istiyor.
Tom is playing his saxophone.
- Tom saksofonunu çalıyor.