Does Mary live next door to the bus driver that worked with John?
- Mary John'la çalışan otobüs sürücüsüne bitişik mi yaşıyor?
I used to dream about becoming a race car driver.
- Bir yarış arabası sürücüsü olmanın hayalini kurardım.
The pistons drive the crankshaft.
Napoleon's drive on Moscow was as determined as it was disastrous.
It was a long drive.
Their debts finally drove them to sell the business.
I think he is a good driver.
- Ben onun iyi bir sürücü olduğunu düşünüyorum.
He works on the railroad as a driver.
- O, bir sürücü olarak demir yolunda çalışır.
Bike helmets can protect riders from serious head injuries.
- Bisiklet kaskları, sürücüleri ciddi kafa yaralanmalarından koruyabilir.
This computer has a floppy disk drive.
- Bu bilgisayarın disket sürücüsü var.
My laptop doesn't have an optical disk drive.
- Dizüstü bilgisayarımda optik disk sürücüsü yok.
His job is driving a sight-seeing bus.
- Onun işi, bir tur otobüsü sürücülüğüdür.
I think it's unlikely that I'll be able to pass my driving test.
- Sürücü sınavını geçebileceğimin mümkün olmadığını düşünüyorum.
I had my driver's license renewed last month.
- Sürücü ehliyetimi geçen ay yenilettim.
Do you think he is a good driver?
- Onun iyi bir sürücü olduğunu düşünüyor musun?
Motorists should anticipate traffic delays.
- Sürücüler trafik gecikmelerini önceden tahmin etmeliler.
A stop sign tells motorists to stop before a crosswalk at an intersection.
- Bir dur işareti bir kavşakta yaya geçidinde önce sürücülere durmalarını söyler.