ressamlık

listen to the pronunciation of ressamlık
Турецкий язык - Английский Язык
painting

He has an aptitude for painting. - O, ressamlık için yeteneklidir.

Painting was the great love of his life. - Ressamlık onun hayatının büyük aşkıydı.

being an artist; painting (as a profession)
art
pictorial art
ressam
painter

Painters such as Picasso are rare. - Picasso gibi ressamlar nadirdir.

The painter produces many fine works of art. - Ressam birçok güzel sanat eserleri üretir.

ressam
artist

Tom says he knows someone who's a good sketch artist. - Tom iyi bir polis ressamı olan birini tanıdığını söylüyor.

I had the artist paint my portrait. - Ressama benim portremi yaptırdım.

ressam
{i} brush
ressam
designer
ressam
(Sinema) animator
ressam
limner
ressam
illustrator
ressam
(kitap vb.) illustrator
ressam
painter, artist
ressam
artist, painter
ressam
(kadın) paintress
teknik ressamlık
draughtsmanship
teknik ressamlık
draftsmanship
Турецкий язык - Турецкий язык
Ressam olma durumu
Resim yapma sanatı
RESSAM
(Osmanlı Dönemi) Resim yapan, resim çizen
ressam
Resim yapan sanatçı: "Ben kendi hesabıma ressam olmak isterdim."- H. E. Adıvar
ressam
Resim yapan sanatçı