Müdür masaya vurarak adamı azarladı.
 - The manager reprimanded the man by pounding on the table.
Yönetmen seni azarladı.
 - The director reprimanded you.
James derste hatalar yapmaktan ve azarlanmaktan çok korkardı.
 - James had a great fear of making mistakes in class and being reprimanded.
Yönetmen seni azarladı.
 - The director reprimanded you.