really, truly, actually, in truth

listen to the pronunciation of really, truly, actually, in truth
Английский Язык - Турецкий язык

Определение really, truly, actually, in truth в Английский Язык Турецкий язык словарь

honestly
valla
honestly
vallahi
honestly
hilesizce
honestly
açık alınla
honestly
doğruyu söylemek gerekirse

Son zamanlarda o öğrenci sınıf disiplinini bozuyor. Doğruyu söylemek gerekirse bu benim canımı sıkmaya başladı. - Lately that student has been disruptive in class. Honestly it's beginning to worry me.

honestly
aslında

Dürüst olmak gerekirse bu aslında iyi ücretli bir iş değil. - Honestly, this is not a really well-paying job.

Dünyanın İncilin söylediğinden çok daha yaşlı olduğunu düşünüyorum fakat aslında etrafa baktığımda o çok daha genç görünüyor! - I think the world is much older than the Bible tells us, but honestly, when I look around — it looks much younger!

honestly
dürüstçe

Dürüstçe yanıtlamalısın. - You must answer honestly.

Hiç evlenmek istemediğini bana dürüstçe söylüyor musun? - Are you honestly telling me you never want to get married?

honestly
gerçekten

Gerçekten umurumda değil. - I honestly don't care.

Doğrusu, seni gerçekten seviyorum. - Honestly, I really like you.

honestly
mertçe
honestly
gerçekten/dürüstçe
honestly
dürüst olarak

Ben buna dürüst olarak inanıyorum. - I honestly believe this.

Dürüst olarak, onun ben olmadığını söyleyebilirim. - I can honestly say it wasn't me.

honestly
doğrusu

Doğrusu hiçbir fikrim yok. - I honestly have no idea.

Doğrusu, endişelenecek bir şey yok. - Honestly, there's nothing to worry about.

honestly
sahiden

Tom'un gerçeği söylediğine sahiden inanıyor musun? - Do you honestly believe Tom is telling the truth?

Английский Язык - Английский Язык
honestly