She dreamt about wild jaguars.
- Vahşi Jaguarlar hakkında rüya gördü.
I dreamt a strange dream.
- Garip bir rüya gördüm.
Mary had a dream that she won the lottery.
- Mary piyango kazandığına dair bir rüya gördü.
My little brother says that he had a dreadful dream last night.
- Küçük erkek kardeşim dün gece korkunç bir rüya gördüğünü söylüyor.
I dreamed about you last night.
- Dün gece senin hakkında rüya gördüm.
She dreamed a happy dream last night.
- O dün gece mutlu bir rüya gördü.