Arada bir yanımdan bir araba geçti.
 - Every once in a while, a carriage passed by me.
O senin at araban mı?
 - Is that your carriage?
O, vagona girmek istedi.
 - She wanted to enter the carriage.
Yolcu vagonlarının yerini otomobiller aldı.
 - Automobiles replaced carriages.
Bunlar birinci sınıf taşıyıcılar değil.
 - These are not first-class carriages.