Bu kaza onu psikolojik olarak travmatize etti.
- This accident has psychologically traumatized him.
Bu kaza onda psikolojik travmaya neden oldu.
- This accident has caused him psychological trauma.
Onun hastalığı aslında ruhsaldı.
- His illness was mainly psychological.
Onun hastalığı aslında ruhsaldı.
- His illness was mainly psychological.
Bu kaza onu psikolojik olarak travmatize etti.
- This accident has psychologically traumatized him.
Seçilmiş olanlar kapsamlı tıbbi ve psikolojik testlerle yüzleşmek zorunda kalacak.
- Those selected will have to face extensive medical and psychological tests.
... that you minimize the psychological damage of people ...
... psychological mistake the reason is that nobody knows what infinite music's worth ...