Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Tom'u kışkırtmak için bir şey yapma.
- Don't do anything to provoke Tom.
Linda Dan'ı kışkırtmak için başka adamlarla dans etti.
- Linda danced with other men to provoke Dan.
Onun kaba cevabı onun yüzüne tokat atması için onu kışkırttı.
- His rude reply provoked her to slap his face.
Tom'u kışkırtmak için bir şey yapma.
- Don't do anything to provoke Tom.