Tom soğukkanlı, mesafeli ve kibirli.
 - Tom is cold, distant and arrogant.
Hiçbir kadın onun olduğu kadar kibirli değildir.
 - No woman is as arrogant as she is.
Leyla kendini beğenmiş ve kibirlidir.
 - Layla is self-absorbed and arrogant.
O bir fahişenin kendini beğenmiş oğludur.
 - He's an arrogant son of a bitch.
Dan küstah ve kibirli bir adam değil.
 - Dan isn't an arrogant and disdainful guy.
O gururlu ve kibirli.
 - He's prideful and arrogant.
Onun küstah tavırlarına dayanamadım.
 - I couldn't put up with her arrogant behavior.
O benim mekanımda küstahça cevap verdi.
 - She arrogantly answered in my place.