He remained steadfast to his principles.
 - O prensiplerine sadık kaldı.
I agree with the ban in principle, but in practice it will be extremely difficult.
 - Ben prensip olarak yasağa katılıyorum fakat uygulamada oldukça zor olacak.
I make it a rule not to stay up late.
 - Geç saatlere kadar ayakta kalmamayı prensip edindim.
I make it a rule to study math every day.
 - Her gün matematik çalışmayı prensip edinirim.