Japonya Asya'da daha güçlü hale geliyordu.
- Japan was becoming more powerful in Asia.
Amerika Birleşik Devletleri ve Çin gibi farklı dilleri olan iki güçlü devlet ilköğretim okullarında Esperanto deneysel öğretimi üzerinde anlaşmaya varsalardı ne olurdu?
- What would happen if two powerful nations with different languages - such as United States and China - would agree upon the experimental teaching of Esperanto in elementary schools?
O senden daha kuvvetli.
- She's more powerful than you.
O senden daha kuvvetli.
- She's more powerful than you.
Ağ devasa dinamik bir ağ.
- The Web is a gigantic, dynamic document.
Kültür bir bireyin karakterinin, davranışının ve hayata bakış açısının şekillenmesinde dinamik bir rol oynar.
- Culture plays a dynamic role in shaping an individual's character, attitude, and outlook on life.
Berlin çok hareketli bir şehir.
- Berlin is a very dynamic city.
Yer domuzunun güçlü bacakları ve keskin pençeleri var böylece yüksek hızda toprağa tünel kazabilir.
- The aardvark has powerful limbs and sharp claws so it can burrow into earth at high speed.
O çiçeğin keskin bir kokusu var.
- That flower has a powerful smell.
... them up with powerful educational content and tools. ...
... I think you can really start creating powerful experiences ...