Bu film büyük popülerlik kazandı.
- This movie has won great popularity.
Kentte popülerlik kazandı.
- She won popularity in the town.
Kent, önemli bir turistik yer olarak rağbet kazandı.
- The city is gaining popularity as a major tourist destination.
Onun popülaritesi azalıyor.
- His popularity is waning.
Onun popülaritesi düşüyor.
- His popularity is falling.
Genç insanlar popüler müzikten hoşlanır.
- Young people like popular music.
Öğrenciler arasında çok popüler.
- She is very popular among the students.
Lorelei bir popüler Alman halk şarkısıdır.
- Die Lorelei is a popular German folk song.
Az sayıda halk oyu kazandı.
- He won by a small number of popular votes.
O genel okuyucular arasında popüler.
- He is popular among general readers.
Genelde Japon arabaları denizaşırı ülkelerde daha popüler.
- Generally speaking, Japanese cars are popular overseas.
Yaygın görüşün aksine, Tom o kadar da saf değildir.
- Contrary to popular belief, Tom isn't that naive.
Köpek balığı süzgeci çorbası Çin'de çok yaygındır.
- Shark fin soup is very popular in China.
Tom oldukça sevilen, değil mi?
- Tom is quite popular, isn't he?
O, sınıftaki en sevilen oğlan.
- He's the most popular boy in the class.
The commonly held in popular estimation are greatest at a distance. - John Henry Newman.
It's very big these days.
- It's very popular these days.
Walls are very big these days.
- Walls are very popular these days.
... popularity of the game. ...