plastisch

Немецкий Язык - Турецкий язык

Определение plastisch в Немецкий Язык Турецкий язык словарь

{'pletın} ütülemek

plastik

Английский Язык - Турецкий язык

Определение plastisch в Английский Язык Турецкий язык словарь

Связанные Термины

plastic

plastik

Plastik cerrah yüz germeyi eline yüzüne bulaştırdı ve milyonlarcası için dava açıldı. - The plastic surgeon botched the facelift and was sued for millions.

Tom plastikten yapılmış bir ukulele istemiyor. - Tom doesn't want a ukulele made of plastic.

plastic

istenilen şekle konulabilme

plastic

{s} plastik, biçimlenebilir, esnek

evocative

çağrıştıran

evocative

anımsatan

evocative

(anıları/vb.) uyandıran

evocative

davet eden

evocative

{s} andıran

evocative

{s} hatırlatan

evocative

{s} çağıran

evocative

{s} (of) (birtakım şeyleri) akla getiren; birtakım çağrışımlar yapan

plastic

(Tıp) Şekil alabilir, kalıba dökülebilir

plastic

plastic arts plastik sanatlar

plastic

(Tıp) a.1. Plastik: Dokuyu tamir eden veya dokuya şekil veren

plastic

yoğrulabilme

plastic

(isim) plastik

plastic

plasticity i

plastic

{s} estetik

Немецкий Язык - Английский Язык

Определение plastisch в Немецкий Язык Английский Язык словарь

plastic

three-D

three-dimensional

plastically

evocative

Связанные Термины

Verbindungsart (plastisch - Bau, Technik, etc.)

connection type