My mother is busy cooking dinner.
- Annem, akşam yemeğini pişirmekle meşgul.
Shall I cook dinner for you?
- Sizin için akşam yemeği pişireyim mi?
This style of cooking is peculiar to China.
- Bu tarz pişirme Çin'e özgüdür.
He likes cooking for his family.
- O,ailesi için yemek pişirmeyi sever.
Mary baked three dozen cookies for Tom's party.
- Mary Tom'un partisi için üç düzine kurabiye pişirdi.
The best cookies I've ever eaten are the ones that your mother baked for me.
- Benim şimdiye kadar yediğim en iyi kurabiyeler annenin benim için pişirmiş olduklarıdır.
The two boys cooked their meal between them.
- İki erkek çocuk yemeklerini kendi aralarında pişirdi.
His wife being out, he cooked dinner for himself.
- Karısı dışarıda olduğu için, kendisine akşam yemeği pişirdi.