past participle of forbid

listen to the pronunciation of past participle of forbid
Английский Язык - Турецкий язык
korusun geçmiş participle
forbidden
yasak

Adem'in yasak meyveyi neden yedi? - Why did Adam eat the forbidden fruit?

Bu alanda sigara içmek yasaktır. - Smoking is forbidden in this area.

forbidden
{s} yasaklanmış

Avcılık artık yasaklanmıştır. - Hunting is forbidden now.

Şu andan itibaren ağlamak yasaklanmıştır. - From this moment on it is forbidden to cry.

forbidden
{f} yasakla

Onlar yasaklanmış domuzu kurban etti, ve onu yemeyi reddeden herkesi öldürdüler. - They sacrificed forbidden swine, and put to death all who refused to eat.

Onun dışarı çıkması yasaklandı. - She is forbidden to go out.

forbidden
{f} yasakla: adj.yasak
forbidden
{f} yasakla: adj.yasaklanmış
Английский Язык - Английский Язык
forbidden
past participle of
awoken
past participle of
unfastened
past participle of
unblocked
past participle of forbid
Избранное