parts which are being tested in competition by a manufacturer

listen to the pronunciation of parts which are being tested in competition by a manufacturer
Английский Язык - Турецкий язык

Определение parts which are being tested in competition by a manufacturer в Английский Язык Турецкий язык словарь

works
(Askeri) bayındırlık
works
asar
works
(Askeri) tahkimat
works
{i} fabrika

Babam bir fabrika için çalışmaktadır. - My father works for a factory.

Benim babam bir fabrikada çalışır. - My father works in a factory.

works
{i} çalışmalar

Bu kitap şairin en iyi çalışmalarından biridir. - This book is one of the poet's best works.

Bu, telif hakkı ile korunan bir materyalin çevirisiydi, bu yüzden telif hakkı sahiplerinin türetilmiş çalışmaları kontrol etme hakkı olduğu için onu iptal ettim. - This was a translation of copyrighted material, so I deleted it since copyright owners have the right to control derivative works.

works
{i} eserler

Bilgisayarlar gerçekten edebi eserleri çevirebilir mi? - Can computers actually translate literary works?

Ressam birçok güzel sanat eserleri üretir. - The painter produces many fine works of art.

works
{i} tesis

Beton karma tesisi sadece şantiyeden bir mil uzakta. - The concrete mixing plant is just a mile from the worksite.

O bir sıhhi tesisat şirketi için çalışıyor. - He works for a plumbing company.

works
{i} yapıtlar
works
{i} atölye

Atölyesinde bir tablo yapıyor. - He's making a table in his workshop.

Ben atölyede çalışıyorum. - I am working at the workshop.

works
work işle/çalıştır/çalış
works
{i} imalathane
works
{i} işler

O sadece ev işlerini çekip çevirmiyor, aynı zamanda bir okul öğretmeni olarak da çalışıyor. - Not only does she keep house, but she also works as a school teacher.

Her ülkede aynı şekilde işler. - It works the same way in every country.

works
parça/eser/iş
works
{i} yapı

Öğretmenlik yapıyor ama aslında bir vampir. - He works as a teacher, but actually he's a vampire.

O tamamen reklam yapıldığı gibi çalışır. - It works exactly as advertised.

works
(Askeri) TAHKİMAT: Bak. "fortification"
works
{i}

İlacın nasıl işe yaradığını öğreneceğim. - I will find out how the medicine works.

O sadece ev işlerini çekip çevirmiyor, aynı zamanda bir okul öğretmeni olarak da çalışıyor. - Not only does she keep house, but she also works as a school teacher.

works
{i} istihkâm
Английский Язык - Английский Язык
works
parts which are being tested in competition by a manufacturer

    Расстановка переносов

    parts which are be·ing tested in com·pe·ti·tion by a ma·nu·fac·tur·er

    Турецкое произношение

    pärts hwîç ır biîng testıd în kämpıtîşın bay ı mänyıfäkçırır

    Произношение

    /ˈpärts ˈhwəʧ ər ˈbēəɴɢ ˈtestəd ən ˌkämpəˈtəsʜən ˈbī ə ˌmanyəˈfakʧərər/ /ˈpɑːrts ˈhwɪʧ ɜr ˈbiːɪŋ ˈtɛstəd ɪn ˌkɑːmpəˈtɪʃən ˈbaɪ ə ˌmænjəˈfækʧɜrɜr/
Избранное