Sadece Tom'la ortak oldum.
- I just made Tom partner.
Bir ortaklık kurmayı kararlaştırdılar.
- They agreed to form a joint partnership.
Tom asla benim eşim değildi.
- Tom was never my partner.
Eşinizle nasıl tanıştınız?
- How did you meet your partner?
Tom, Mary'nin iş ortağıdır.
- Tom is Mary's business partner.
Tom benim iş ortağım.
- Tom is my business partner.
Dans arkadaşınız kim?
- Who is your dance partner?
Tom benim eski arkadaşım.
- Tom is my old partner.
Mary'nin hayat arkadaşı az konuşan bir adamdır.
- Mary's life partner is a man of few words.
Tom'un bir hayat arkadaşı yok.
- Tom doesn't have a partner.
Ortağımın yasal haklarını satın aldım ve artık şirket benim.
- I bought out my partner and now the company is mine.
either member of a pair in a card game or sports team.
... we have to keep working with partners to disrupt ...
... To start, we're jointly announcing today that new devices from these partners will receive ...