Tom plana karşı çıkıyor.
- Tom is opposed to the plan.
Onun söylediğine karşıyım.
- I'm opposed to what he said.
Eğer Allah bizimleyse, sonra kim bize karşı çıkabilir?
- If God is with us, then who can be against us?
Üniversite arkadaşım terör karşıtı.
- My university friend is against terror.
O, yasalara aykırıdır.
- This is against the law.
O, yasalara aykırıdır.
- That's against the law.
Avrupa para birimleri dolar karşısında zayıfladı.
- The European currencies have weakened against the dollar.
Yen dolar karşısında hâlâ düşük.
- The yen is still low against the dollar.
Nükleer savaşa karşı olmak için kuantum fiziğinde bir doktoraya ihtiyacın yok.
- You don't need a PhD in quantum physics to be against nuclear war.
Tom plana karşı çıktı.
- Tom opposed the plan.
Lincoln köleliğe karşı çıktı.
- Lincoln opposed slavery.
Kırmızı yeşilin aksine bir tehlike işaretidir.
- Red, as opposed to green, is a sign of danger.
Üzgünüm, ama bu projeye karşıyım.
- I'm sorry, but I am opposed to this project.
Onun söylediğine karşıyım.
- I'm opposed to what he said.
... emit carbon into the atmosphere, as opposed to continuing to do so for free? I think what ...
... Not very much, except it's mobile apps as opposed to ...