We compared his work with hers.
- Biz onun işini onunkilerle karşılaştırdık.
My books are in Romanian; hers are in English.
- Benim kitaplarım Rumence, onunkiler ise İngilizce.
It looks like this car is his.
- Bu araba onunki gibi görünüyor.
Compare your translation with his.
- Senin çevirini onunkiyle kıyasla.