Gözlerini kapadı, dudaklarını sıktı ve öpmek için öne eğildi.
 - She closed her eyes, pursed her lips and leaned forward for a kiss.
Liköre dokunan dudaklar benimkine dokunmayacaklar.
 - Lips that touch liquor shall not touch mine.
Tom Mary'yi dudaklarından öptü.
 - Tom kissed Mary on the lips.