You'd better not tell Tom about what Mary did yesterday.
- Mary'nin dün yaptığından Tom'a bahsetmesen iyi olur.
Yes, it happens from time to time.
- Evet, o zaman zaman olur.
I would be grateful for your approval of this request.
- Bu talebin onaylanması için minnettar olurdum.
What tea do you drink? Is lemon tea okay?
- Ne çayı içersiniz? Limon çayı olur mu?
What tea do you drink? Is lemon tea okay?
- Ne çayı içersin? Limon çayı olur mu?
If you need anything, you can call, alright?
- Herhangi bir şeye ihtiyacın olursa arayabilirsin, tamam mı?
All right, do it your own way, but don't blame me if you fail.
- Pekala, onu kendi tarzınla yap fakat başarısız olursan beni suçlama.
Is it all right if I leave early this afternoon?
- Bu öğleden sonra erken gidersek doğru olur mu?
If there's ever anything I can do for you, just let me know.
- Senin için yapabileceğim bir şey olursa, sadece bana bildir.
Call me if there's anything I can do.
- Yapabileceğim bir şey olursa beni ara.
He doesn't behave himself once he's drunk.
- Sarhoş olur olmaz terbiyesini takınmaz.
Once I retire, I will dedicate my whole time to Tatoeba.
- Emekli olur olmaz tüm zamanımı Tatoeba'ya ayıracağım.
Give me a hand, will you?
- Bana yardımcı ol, olur mu?
Quiet him down, will you?
- Onu sakinleştirin, olur mu?
You had better not smoke so much.
- O kadar çok sigara içmesen iyi olur.
You had better talk as clearly as you can.
- Elinden geldiğince açık konuşsan iyi olur.
Please don't smoke cigarettes no matter what.
- Lütfen ne olursa olsun sigara içme.