Dan, Matt ve Linda'yı kefaletle serbest bıraktırdı.
 - Dan bailed Matt and Linda out.
Eğer kefalet ödeyemezsen hapishanede kalmak zorunda kalacaksın.
 - If you can't make bail, you'll have to stay in jail.
Bana kefil oluyor musun?
 - Are you bailing on me?