Yağmur yağdığını anladığımda şemsiyemi aldım.
- When I realized it was raining, I took my umbrella.
Onu yazmak birkaç saatimi aldı.
- It took me several hours to write it.
Tüm oturma yerleri tutulmuş.
- All the seating areas are taken.
Tüm iyi koltuklar çoktan alınmıştır.
- All the good seats are already taken.
Affedersiniz, o koltuk alınmış mı?
- Pardon me, is that seat taken?
... take advantage of that extra space. ...
... One is, never take no for an answer. ...