Yağmur yağdığını anladığımda şemsiyemi aldım.
- When I realized it was raining, I took my umbrella.
Onu yazmak birkaç saatimi aldı.
- It took me several hours to write it.
Tüm oturma yerleri tutulmuş.
- All the seating areas are taken.
O büyük bir firma tarafından bir katib olarak alınmıştır.
- He was taken on by a large firm as a clerk.
Affedersiniz, o koltuk alınmış mı?
- Pardon me, is that seat taken?
... but rather the mall the arcade affiliates another extremist take root ...
... I do kind of take myself seriously when ...