Sonuç olarak, daha fazla kadın eşit işi alıyor.
- As a result, more women are receiving equal work.
Sonuç olarak yağışlı günlerde içeride top oynarız.
- As a result, we play ball inside on rainy days.
Birçok kişi depremin sonucu olarak evsiz bırakıldı.
- Many people were left homeless as a result of the earthquake.
Kaza sonucu olarak birçok yolcu öldü.
- As a result of the accident, several passengers were killed.
Tom John'a av tüfeğini almasını söyledi.
- Tom told John to get his shotgun.
Tom bir av tüfeği ile geri geldi.
- Tom came back with a shotgun.